Şabalıt kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Şabalıt kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kestane

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Hastalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku

Çeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asker

Meni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel

Şefaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün

El Birliği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birgelik, Dayanışma

Pirina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biriket

Bolluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Yağmur

Aytışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek

Tenis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu

Yakında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçenlerde, Şimdi

Üreme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenasül

Uyduruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Asılsız

Salat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namaz

Buzdağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aysberg

Büyüklenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burun, Gurur, Kasıntı, Kibir, Kurum, Tavır, Tekebbür

Taslak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kroki, Şema, Müsvedde, Karikatür, Eskiz

Konser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti

Müptelâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Bağımlı, Tutkun, Âşık, Manyak, Meraklı, Vurgun

Değişici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişken

Sabahleyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabah

Sükût kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe

Lazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçişsiz, Gerek, Gerekli, Lüzumlu

Anık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait

Baylanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak, Şımarmak

Miyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Ölçü, Ölçüt

Avangart kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncü

Kımıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak

Kısacası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasılı, Velhasıl

Kompozisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşke, Yazılı Çalışma, Tahrir, Kitabet

Kromozom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyaktaran

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü