İstibdat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İstibdat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Baskı, Zorbalık, Sınırsız Monarii, Despotluk, Keyfe Bağlı Yönetim

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sarıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İnek

Mensubiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik, Üyelik, İlinti, Çatkınlık, Yakınlık

Kortej kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tören Alayı, Topluluk, Alay, Maiyet

Topa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Tomar

Duraksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Oynak

Gergin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Sinirli

Teşkilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Örgüt

Engellenmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgür

Külah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Kalpak, Oyun, Papak

Özürlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakat

Tiraj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskı

Utanmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Kepaze, Pişkin, Yüzsüz, Sıkılmaz

Dermansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet

Okusuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi

Akademi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul

Cücük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Tomurcuk, Civciv

İclas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İçtima, Meclis, Oturum

Ahret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öteki Dünya, Öbür Dünya

Cumhur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Topluluk

Metris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Tabya

Dürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürüm, Yuvalamak

Hiddetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkeli, Kızgın

Yetişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek

Yığışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek

Hâl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan

Öncül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü

Kısıtlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut

Tekevli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Monogam

Yular kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedek

Kabiliyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeteneksiz, Beceriksiz

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü