İnkıta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İnkıta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kesinti

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tevazukâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü

El kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem

Tırıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt

Sömestir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl

İmale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğme, Meylettirme, Çevirme, Eğindirme

Talak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşama, Boşanma

Kamp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oba

Hemasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş

Karakteristik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksel, Özyapısal

Hayret Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak

Bap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapı, Bölüm, Başlık, Konu, Husus, Mevzu

Iralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakterize Etmek

Yarlıgama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama

Mecruh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaralı

Galaksi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gök Ada

Trampa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değiş Tokuş

Futbol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Topu

Çulsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız

Temeddüh Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek

Sabreylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabretmek

Dayanışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk

Uçak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayyare

Kelle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak

Redüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeme

Şartlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerait

Beleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz

Önemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük

Sağ Salim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Selamet

Nekahet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sayrılık Ertesi, İyisellik, İyileşme Dönemi

Yoğun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü