Ödence kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ödence kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tazminat, Fariza, Vecibe

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Aksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Ulaşmak, Vurmak, Yansımak

Cop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek

Beğeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zevk, Gusto, Tabiat

Yoğunlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teksif

Pervaz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak

Eğlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif

Küsmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak

Kabahatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz

Ejder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan

Ay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamer, Mah

Lav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürük

Karşılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak, Gitmek, Önlemek, Tekabül Etmek, İstikbal Etmek

Duyurmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak

Hukuki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel

Cehennemlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr

Lakırdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu

Güre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Dinç, Korkak, Kuvvetli, Ürkek, Erke, Enerji, Yabani

Muadele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Denklem

Sakatlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak

Vücutlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri

İdman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jimnastik, Spor, Bacanma, Bacanış

Tavzif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevlendirme

Rey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir, Görüş, Karar, Oy, Ses

Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek

Ehil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman

Efrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fertler, Bireyler; Erler

Sin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş

Rotatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döner Basar

Yıldırgı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş

Oranlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Nispetli, Mütenasip, Mütevazin, Mutedil, İnsaflı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü