Çıngar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çıngar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gürültü, Kavga

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Seki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım, Set, Teras, Taraça

Organlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üyeler

Hesaplama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayımlama

Orası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ora

Zımba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delgeç, Delik, Delgi

Saltık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salt, Mutlak; Azat, Hür

Vitalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlılık

Bürgü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Çarşaf

Yötel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öksürük

Biçim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Form, Tarz, Eşkâl, Hat, Kalıp, Merkez, Minval, Suret

Ciklet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakız

Hoşlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haz, Teveccüh

Yatkın Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşmak

Yadsımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr Etmek, Tanımamak

Oldu Bitti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki

Tembellik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pineklemek, Üşenmek, Yüksünmek

Bırakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak

Binmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Katılmak

Pespaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Bayağı, Soysuz

Serencam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet

Şerait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullar, Şartlar, Vasat

Denizköpüğü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lüle Taşı

İmparator kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kağan

Hep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman

Tomurcuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gonca

Mera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otlak

Kasavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü

Damgalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek

Sömürgecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstemlekecilik

Bitkisel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nebati

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü