Çekememek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çekememek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kıskanmak, Katlanamamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sahaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski Kitapçı, Betikçi

Ehlileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleşmek, Uysallaşmak

Otlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaylak, Salmalık, Mera

Tabiatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, Huysuz

Küşat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açma

Keşfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Açımlamak

Helak Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yok Olmak

Örümce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek

Tesanüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma

Likidasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye

Maazallah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Allah Korusun, Allah Esirgesin

Diyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye

Dide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz

Cenabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp, Taharetsizlik

Kasap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar

Sefer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolculuk, Defa, Kere, Kez, Savaş, Yol, Savaşa Gidiş, Harp

Vahşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabani, Yabanıl, Yaban, Yamyam, İlkel

Maksimum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami

Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük

Tersane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh

Vakitsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zamansız, Sürevsiz

İhtisas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık, Branş, Dal, Duygu

Havi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak

Erkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İleri Gelenler, Üstler, Büyükler, Kurallar, Yol, Yöntem, Temeller, Esaslar

Uruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile

Haydutlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya

Aşevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokanta, Aşçı, Aşhane, Mutfak, Aş Ocağı, Yemekhane

Çıngıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl

Hüsün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzellik

Server kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunucu

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü