Çalkantılı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çalkantılı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karmakarışık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Boğazlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obur, İştahlı, Pisboğaz

Güçbelâ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlükle

Biraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azıcık, Çok Değil, Bir Parça, Bir Balaca, Bir Kadar

Tepir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elek

Gidiş Yolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh

Litre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lotra

Arızalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sınmak

Yazın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyat

Muharebe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak

Toprak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arazi, Kara, Ülke, Zemin, Bölge, Tarla

İzole kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtılmış

Sarkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak

Örme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Trikotaj, Triko, Dantel, Örgü

Nöbetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nokta

Sıcakkanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Cana Yakın, Sempatik

Tepecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek

Zapturapt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuturgu, Durtut

Dayamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söykemek, Ulaşmak, Uzatmak, Varmak, Vermek, Vurmak, Yaslamak

Elmacık Sümüğü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Kemiği

Car kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlan, Zar

Akmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek

Aşikâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus

İdari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetimsel, İnzibati

İffet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Irz, Şeref

Maaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aylık

Saylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Önem Vermek, Saymak, İtibar Etmek

İhraç Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Dış satımlama

Temel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz

Emsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek

Minimum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asgari, En Az, Azra, En Aşağı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü