Yadırgamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Yadırgamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Darmadağın Olma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hezimet

Kebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keçe

Çekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cazibe, Cezbetme, Tasriflenme

Çatlaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delilik

Bilgiç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Ukala

Kozmonot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı, Astronot

Grafolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıbilimci

Meşecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koru

Ateş Balığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sardalya

Bölüştürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksim

Konuşkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilbaz, Danışkan

Şekavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk, Haydutluk

Cızıktırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Yazmak

Kendir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenevir

İcat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak

Alıntılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak

Telaşsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı

Sistit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru

Kalaycılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık

Mülahham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişman

Çeyiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz

Majör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Önemli

Görünmez Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek

Oturma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar

Kabil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olası, Benzer, Cins, Gibi, Mümkün, Olabilir, Tür, Türlü, Olanaklı

Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren

İdam Sehpası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı

Abuhava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İklim

Etajer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece

Melun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü