Vasıflı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Vasıflı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Nitelikli

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Karakter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ira, Mizaç, Seciye, Tabiat, Kişilik

Direkt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Birbaşa, Düz, Duraksız, Doğruca, Dolaysız, Aracısız

Gözlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek

Dizgici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip

Aptallık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avarelik, Sefillik, Serserilik

Hoşgörülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr

Şartlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullaşmak

Şikeste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınık, Kederli, Kırgın, Kırık

Difraksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırılım

Nezaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara

Tekdir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlama, Paylama

Yedek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, Redif, Yular

Yorum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tefsir, Şerh

Mütegallibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba

Teçhiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama

Müstesna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış

Sinek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cibin

Karambol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşa, Birbirine Çarpma, Karışıklık

Acılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek

Deli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek

İflas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batkı, Fiyasko

Kalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz

Sak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sap, Uyanık, Gözü Açık, Müteyakkız

Kantite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik

Ağıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu

Taksirkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanık

Sabitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar

Mensubiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik, Üyelik, İlinti, Çatkınlık, Yakınlık

Yemin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ant

Yabanasması kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akasma

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü