Varda kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Varda kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Savul, Kezik, Dikkat, Destur

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Hadise kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat

Şenaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük

Serdabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanduka

İçtimai Rey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Oyu

Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlatmak, Konuşmak, Ayıtmak, İfade Etmek, Haber Vermek, Yazmak, Düzmek, Önceden Bildirmek, Tahmin Etmek, Sipariş etmek, Hatırlatmak, Atmak, Beyan Etmek, Buyurmak, Çekmek, Çıkarmak, Dökmek, Kaydetmek, Lütfetmek

Rahne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, Yarık, Deşik

Tevakkuf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Eğlenmek

Dişlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek, Isırmak

Dürtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak

Profil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanay

Donanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat

Münekkitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmenlik

Kalıtım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrsiyet, Soya Çekim, Veraset

Çekişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Yarışma, Mücadele, Azar, Cenk, Hırgür, Mübareze

Pilleken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basamak

Baştan Sona kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Tamamen, Tamamıyla

Gudde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beze

Şüpheli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulu, Kötülükçü, Zanlı, Çirkin

Serinkanlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlılık

Vecibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Boyun Borcu, Sorumluluk, Borç, Vazife

Küsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püsür, Fazla, Kesirler

En Az kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asgari

Tabiilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğallık

Ayrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irak, Yalnız, Tek, Tek Başına, Benzemeyen, Başka Türlü, Başka

Atlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Aldatmak, Ekmek, Paketlemek, Savmak, Savsaklamak, Savuşturmak

Enkaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Çöküntü, Döküntü, Harabe, Harabelik

Pestenkerani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Değersiz, Önemsiz

Buna Göre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Binaenaleyh

Sıbyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk

Buzdağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aysberg

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü