Ufak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ufak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Küçük, Mikro

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Mutluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Saadet, Sevinç, Ongunluk

Dingin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Yorgun, Kımıldamayan, Mecalsiz

Hareket Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek

Uzatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Dayamak, Germek, Göndermek, Oyalamak, Uzatmak, Vermek, Temdit Etmek

Restorasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onarım, Yenileme

Yararsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile

Geçerlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Revaç

Egemen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Hükmeden, Hükümran

Sıçankulağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mercanköşk

Çözülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek

Âraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirtiler

Göğerti Satan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manav

Kırışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Paylaşmak, Yok Etmek

Püsür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalpazan, Tembel

Savaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücadele

Nezaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara

Okul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektep, Meslek

Endeksli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı

Sıcacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi, Sevimli

İğtinam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağma

İzolasyonizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızcılık

Sağbilge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Otacı, Atasagun

Vesika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Senet

İspatlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, Kanıtlamak

Yöre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay

Keyif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afiyet, Esrar, Hatır, Hava, Heves, Huzur, İstek, Rahat, Sağlık, Zevk, Esenlik

Kıygınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet

Üstüne Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek

İstifa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekilim, İşinden Çekilme

Genlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü