Teleobjektif kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Teleobjektif kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Uzmercek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Bilim Adamı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlim, Bilgin

Tanrıça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlahe, Umay

Gelenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anane, Adet, Töre

Bire Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tıpkı

Tümü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi

Tören kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merasim, Seremoni, Resim, Şadlık, Tantana, Anma, Kutlama, Karşılama, Uğurlama, Evlenme

Paye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Rütbe, Orun

Öyleyse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bari, O Hâlde

Ayrık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna

Ecir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevap, Ücret

Dözüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Tahammül, Tolerans

Projeksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdüşüm, Gösterim, Yansıtma

Hazin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acıklı, Elim, Dokunaklı, Okunaklı, Hüzünlü

Düzmecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık

Monopol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekel

Eşeysel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel

Irgat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rençber, Rençper

Oynatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak

Vahşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabani, Yabanıl, Yaban, Yamyam, İlkel

Güney kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenup

Müsterih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sakit, İçi Rahat, Erinçli

Merhametsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar

Ukala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç

İş Adamı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sudager, Tacir

Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak

Pazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Piyasa

Açlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıtlık, Yoksulluk

Engin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Vasi; Açık Deniz

Asil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli

İlliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nedensellik

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü