Tekabül Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tekabül Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karşılamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Taşeron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci

Kesenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aidat, İltizam

Tırsmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Korkmak, Ürkmek

Muvazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paralel

Havadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz

Öğle Vakti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı

Yasallaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunlaşmak

Semirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak

Yanılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata Etmek, Kusur Etmek, Aldanmak, Atlamak, Sürçmek, Hataya Düşmek

Bay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek

İkicanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü, Hamile

Parlaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa

Sehiv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgı, Yanlış

Danışıklı Dövüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şike

Tapınak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mabet

Hapsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak

Sivil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Mülki, Üniformasız, Çırılçıplak

Beğenilmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici

Şualamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işınlamak

Virtüöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usta Yorumcu

Öte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst

Mahmul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Yüklem

Teskin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırma, Dindirme

İşaretleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmleme, İma

Onarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak

Takışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalaşmak, Tutaşmak, İtiraz Etmek, Tartışmak

Bahadır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp

Çör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık; Şeytan; Diken

Lütfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek

Ayıbalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fok Doğrusu Ayı Balığı şeklinde yazılır.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü