İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tımar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakım
Softalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık
Üdeba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
Nehari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatısız, Gündüzlü
Yalama Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak
Nalbant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
Hizmetkârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uşaklık
Eskrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıç oyunu
Saldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
Beyzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Sobe, Oval
Yeteneksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
İğdiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burmak
Gönül Borcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Minnet, Şükran
Antiparantez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antiparantez değil, doğrusu; Antrparantez: Ayrıca, Ayraçta, Söz Arasında, Sırası Gelmişken, Söz Açılmışken, Akla Gelmişken, Konuyla İlgisi Olmaksızın
Mutantan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
Nebula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
Ötleğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
Suni Saç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peruk
Kavurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızartmak, Kurutmak, Mahvetmek, Yakmak, Yok Etmek
Yazboz Tahtası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta
Nağıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Masal
Ağıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu
Imızganmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
Sefil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Kembağal, Yoksul, Perişan, Zavallı, Bayağı
Yoğun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
Debdebeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli
Erken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Er
Dizmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Hazırlamak
Zıvanasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.