Tababet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tababet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sağaltmanlık, Hekimlik, Tıp

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Espressivo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İçten

Eriyik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul

Yay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keman, Zemberek

Üzünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü

Alışılmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutat, Olağan

Oksit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pas

Oturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek

Seyran Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek

Ehlileştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî

Önlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Tedbir, Tılsım

Sessizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût

Bugünlerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçende

Lezzetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leziz

Bilaistisna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmaksızın, Ayrımsız

Tahteşşuur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Bilinçaltı

Yeregeçen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havuç

Kasıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikbaş, Gurur, Kurum, Tekebbürlü

Liralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lira

Dinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet

Sağılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal

İdefiks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı

Alp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Er, Kahraman, Yürekli

Olu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuku, Sayruret

Yatırım Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maya Koymak

Yalnızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet, Kimsesizlik, Issızlık

Boğumlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz

Vasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varan, Ulaşan, Birleşen

Patlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek

Zahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen

Esbabımucibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü