Sınırlı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sınırlı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bağlı, Dar, Münhasır

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Şikest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malul, Sakat

İplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İp

Ürkekçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek

Sakinleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Rahatlamak, Yatışmak

Başkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reis, Sadır

Evlat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru

Kurtulma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Firar

Sözünübilmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız

Suistimal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk

Acılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek

Tecavüzkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan

Zekâlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeki

Semereli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli

Değerli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Kalburüstü, Kibar, Kıymetli, Muteber, Saygınlık

Melisa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu

Mezbaha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesimevi, Kesimhane, Sallakhane, Kanara

Yurtlandırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Yerleştirme

Benzeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakın

Çalışır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul

Ahretlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besleme, Besleme Kız, Beslek, Evlatlık

Oyalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Gözletmek, Kılıklamak, Uzatmak

Fırlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Savurmak

İhtiyarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık

Bahane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Neden, Mazeret, Vesile, Kulp

Dipli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Esaslı, Köklü, Temelli

Yok Yoksul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakir

Keher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doru

Yolak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patika

Karakul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karagül

Emcik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meme

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü