Sükûti kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sükûti kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Suskun, Sessiz

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Hışıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşırdamak

Getirtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celbetmek

Sahtecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık

Karşı Durma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direniş

Temek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pencere

Filoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilbilim

Memurluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memuriyet

Örgütlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak

Gönç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı

Ücret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Bedel, Eder, Vergin, Müzd

Mestur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü

Geçme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçiş, Transfer

Lisans Belgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şahadetname

Stil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üslup, Biçem, Tarz

Yılışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak, Yüze Gülmek

Mahdutlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahdit

Kuzulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavrulamak

Teklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kekelemek

Başından kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esasen

Ulaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat

Dünürcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünür, Görücü

Muvasalat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Varmak

İnanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mümin

Harikulade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Eşi Görülmemiş, Çok Güzel

Donanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat

Ordövr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Meze

Gösterme Parmağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı

Tasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü

Satma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bey

Ayvaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek Eş, Koca

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü