Seğirtmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Seğirtmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çabuk veya Sıçrayarak Yürümek, Koşarak Gitmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Muhtel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk

Pelit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palamut

Bitkinleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek

Ana Kara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıta

Fiske kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırtma

Küf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pas

Tavşankulağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buhurumeryem, Siklamen

Erden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakire, El Sürülmemiş

Demet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Çiçek Bağlamı, Deste, Huzme, Lifli Kordon, Kelep, Kalın Kaytan

Ezginlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü

Marjinal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı

Değmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temas Etmek, Dokunmak, Ellemek, Dürtmek, Düşmek, Erişmek, İlişmek, İlmek, Ulaşmak, Rast Gelmek, İsabet Etmek

Vazife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye

Koloniyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci

Teftiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek

Yürütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak

Kodifikasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme

Prefiks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önek

Şerait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullar, Şartlar, Vasat

Genişletme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşmil

Hele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Özellikle

Mücella kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak

Kızıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Al, Altın, Kırmızı, Kızılca

Ganimet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talan

Göçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe

Erzak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Yiyecek

Mecruh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaralı

Çiftlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekin Sahası

Dedakar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özverili

Zaruret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü