Sahtekâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sahtekâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hileci, Düzmeci

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kafa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet

Kılavuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delalet

Teşekkürname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkür

Vecd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşku

Hücum Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Çatmak, Saldırmak, Sarmak, Yürümek

Caiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan

Yamaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın

Cıda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak

Sokur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek; Sönmüş

Anlayışlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeki, Müdrik, Ferasetli, Ayık

Genel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umumi, Yalpı

Çarpınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak

Facia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu

Buhurdan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tütsülük

Yermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Pislemek, Sövmek, Tiksinmek, Zemmetmek

Amansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsafsız, Acımasız

Sonsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız

Dincelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak

Türedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zıpçıktı

Erinçli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahat

Yoldan Sapma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet

Vazifesizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik

Mevkut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli

Fesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut

Sakıngan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müçtenip

Aparmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak

Sprey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç

Büyükelçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir

Aklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak

Dış İşleri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haricî İşler, Hariciye

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü