Sabuklama kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sabuklama kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hezeyan

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Nispi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oransal, Göreceli, İzafi

Koni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrim

Amil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etken, Etmen, Sebep, Faktör

Tarih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün

Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz

Ayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dakiklik, Değer, Derece, Köklenme

Derece Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Tedricen

Hayal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemek

Gusto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni

Apansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansızın

Serin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az Soğuk, Salkın

Tutsaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esaret

Çağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Yaş, Devir, Dönem, Asır, Bölüm, Devran, Gün, Zaman, Kurun

Pompa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişireç

Abramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek, İdare Etmek

Sarkaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir, Rakkas, Pandül

Kraker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıtırdak

Erinçsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız

Tat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lezzet, Zevk, Çeşni, Haz, Dilsiz

Murabahacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci

Ulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Yüce

Gözlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek

Çap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer

Geçerli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtibarlı, Makbul, Muteber

Bağımsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet

Erketeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü

Kanunuesasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa

Kırıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, İşve

Duruşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa

Esirgememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü