Refah kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Refah kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Muvaffakiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başarı

Kuşatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapan

Fiili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eylemsel

Aksam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölümler

Ana Deniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okyanus

Sihirbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı

Vakarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Onurlu

Dolaysız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Direkt, Doğrudan Doğruya

Nobran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı

Kümbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe; Kabartı

Erkeklik Organı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamış

Öz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Halis, Hakiki, Arı, Çay, Dere, Hamur, Hülasa, Kendi, Madde, Mahiyet, Ruh, Saf, Sonuç, Zat

Boyut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Ebat, Kapsam, Mikyas, Nitelik, Ölçü, Buut

Nakliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma

İzlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takip

Hande kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gülme, Gülüş

Eğin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Beden, Endam, Vücut, Sırt, Boy Bos

Oku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye

Anonim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adsız, Ortak

Mahsus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye

Efe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Kabadayı, Yiğit, Zeybek

Hükümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı

Kenger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Enginarı, Eşek Dikeni

Bulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Keşfetmek, İcat Etmek, Seçmek, Sağlamak, Temin Etmek, Cezaya Uğramak, Hatırlamak, Tapmak, Karşılaşmak, Sahip olmak, Tedarik Etmek, Teşhis Etmek, Çıkarmak, Ulaşmak, Uydurmak

Orospu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe, Mal

Görüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fikir, Yargı

Ski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayak

İlmühaber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıt, Hal Kağıdı

Uğratmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşürmek, Kovmak, Salmak, Savmak

Murakabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü