Nükteci kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Nükteci kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Nüktedan

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Meridyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boylam

Batmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak

Süfli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Aşağı, Aşağılık, Bayağı, Kılıksız, Pis Kılıklı

İletişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirişim, Haberleşme, Komünikasyon, Muhabere, Ünsiyet

Musibetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feci

Çuğullamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak

Yokluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, Kıtlık, Açlık, İhtiyaç, Kesat, Adem, Fıkdan

Yük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev

Uçarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Hovarda, Haşarı, Bozgun, Havai, Sefih, Aşırı, Çapkın

Sağlamlaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek

Varsıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı

Özel Olarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hususen

Akü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akümülatör, Akımtoplar

Evveliyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi

Moksa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakı

Büyükelçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir

Samanyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehkeşan

Orijin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken

İnput kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girdi

Azgınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet

Senet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Belge, Evrak, Vesika

Sistem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti

Taban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aya, Dip, Döşeme, Kaide, Oturak, Ökçe, Temel, Yaradılıştan, Zemin, Alt

Acınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf

İspat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, Ortaya Çıkarma, Tanıtlama

Klitoris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak

Sektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Dal, Kesim, Kol

Tetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Nazik, Uyanık, Manivela

Kusurlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Yarım Yamalak

Beklenir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü