Nemelazımcılık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Nemelazımcılık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Umursanamazlık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ayırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Tutmak, Yeğlemek, Açmak, Bölmek, Kesmek, Koymak, Saklamak, Sökmek, Üleşmek, Vermek

İlinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk

Gerdanbent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerdanlık

Abidik Gubidik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk

İlga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lağvetmek

Tahrif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek

Sefir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Elçi

Kızmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Öfkelenmek, Sinirlenmek

Ölü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş

Derecede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar

Divan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht

Kompozisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşke, Yazılı Çalışma, Tahrir, Kitabet

Şartlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullu, Koşula Bağlı, Meşrut

Apışlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı

Nodullamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak

Tacizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedirginlik

Zırt Zırt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt

Ahzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak

Tefeyyüz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, Yükselmek

Kani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanmış

Akın Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yürümek

Çarpık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğri Büğrü, Kötü

Sedimatolojik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilimsel

Görgüsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çakal, Hıyar, İlkel, Kabak, Tor, Yavan

Ateş Parçası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Canlı

Rakik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Narin

Çatal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıç, Çengel, Haça, Yol Ayrıcı

Durum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır

Şakul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekül

Şaşırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayret

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü