Nedret kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Nedret kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Azlık, Seyreklik

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tekebbür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Kurum

Salahiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetki

Alıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera

Enayi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Budala, Giç, Ördek, Sarsak, Bön

Otokrasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık

Fasılasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek

Org kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erganun

Çekidüzen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntizam, Nizam, Düzenlilik, Özen, İtina

Tanlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak, Şaşmak

Kapsam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, İhata, Şümul

Feodal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik

Modül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parça

Ilım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülük, İtidal

Tahayyül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek

Kespetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Dinmek

Simetri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakışım

Kesmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak

Maneviyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Moral

Güzergâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak, Geçek, Gidiş Yolu, Yol Üstü, Yol Boyu, Geçek

Suçlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suç Yüklemek, İtham Etmek

Tutar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak

Şeamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuzluk

Kalça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaide

Şırlağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı

Girişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşebbüs

Teşkilatlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek

Görkem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet

İlhak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Bağlama, Ekleme

Moruklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak

Yitik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Zayi

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü