Murabahacı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Murabahacı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tefeci

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ayrıcalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Üstünlük, Torpil

Lekelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek

İlkyaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar, Bahar

Doldurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkame, İmla

Oyken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akciğer

Tıraş Bıçağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jilet

Nasbetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atamak

Gelenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anane, Adet, Töre

Âcizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük

Çitmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik

Ölçüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Yarışmak, Müsabaka Etmek

İntibak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Uyarlama

İçsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Kuru

Eşantiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Bedavalık

Yüzyıllık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık

Velevki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Velev

Malumatsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz

Dışderi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ektoderm

Ziyan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Heba Etmek, Heder Etmek

Broşür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitapçık, Risale

Hüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı

Soluklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek

Atak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Hareketli, Girişken, Cüretkâr, Geveze, Atılım, Saldırı, Saldırış, Hücum, Hamle, Akın, Yiğit

Başlayıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müptedi

Firez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekin

Yötelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öksürmek

Hastalanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta

Karakabarcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karayanık, Yanıkara, Şarbon

Pişeğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin

Münasip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Uygun, Yerinde, Yaraşıklı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü