Muhafazakâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Muhafazakâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tutucu

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İmtina Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak

Kreş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuva, Çocuk Yuvası

Düzlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Ortam, Yassı, Müstevi

Oluşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Gelmek, Başlamak, Çıkmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Tekevvün Etmek

Tahammül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Gelmek, Götürmek, Kaldırmak, Katlanmak

Büyüksemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzam Etmek

Presleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma

Zihin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlak, Bellek, An, Bilinç, Dimağ, Hatır, Kafa, Yâd

Yağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kel

Din Ayrısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İladini, Laik

Cazibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekim, Hava, Alım, Alımlılık, Çekicilik, Albeni

Aklı Kıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf

Paralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak

Gündüz Seansı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matine

Bestekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Ezgici, Kompozitör

Mecnun Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek

Feshetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek

Terhis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzin Verme, Salıverme

Lakırdıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Geveze

Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük

Yerindelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsabet

Anıtsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli

Teselli Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avutmak

Önemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük

Girişimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis

Boşlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal, Bırakmak, Sermek

Asabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli

Laiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik

Koşum Takımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşum

Şikest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malul, Sakat

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü