Lütufkâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Lütufkâr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kibar

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sümük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik

Kulvar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerit, Çizgi

Müsabık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarışmacı, Karşılaşmacı

Tuzağa Düşürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak

Rehber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici

Siyahlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak

Gece Vakti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geceleyin

Ürkün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Panik

Toygan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğan

Demonstrasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri

İzah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama

Han kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kervansaray

Ekti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri, Yüzsüz

Namzet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aday, Yavuklu

Övünme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurur, İftihar, Kıvanç, Övünç

Yurttaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vatandaş

Taraftarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yandaşlık, İntisap

Tecemmu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak

Gıcırı Bükme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Yersiz, Zoraki

Selbetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak

Fevri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli

Dağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak

Telakki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş

Fatalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Yazgı

Uyarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, İntibak Ettirmek

Niçin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Niye

Rekabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Yarış, Yarışma, Önürdeşme, Önürdeşlik

Ziyalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Münevver

Süt Kuzusu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bebek, Yavru

Çeşmi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü