Kânunusani kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kânunusani kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ocak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tangırdamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürüldemek

Perşembe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cuma Akşamı

İntizamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli

Kamera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak

Meşveret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Danışım

Söylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlatmak, Konuşmak, Ayıtmak, İfade Etmek, Haber Vermek, Yazmak, Düzmek, Önceden Bildirmek, Tahmin Etmek, Sipariş etmek, Hatırlatmak, Atmak, Beyan Etmek, Buyurmak, Çekmek, Çıkarmak, Dökmek, Kaydetmek, Lütfetmek

Kıvcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühendis

Fakirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret

Asgari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra

Cıvıl Cıvıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kalabalık, Neşeli

Epey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar

Hançere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gırtlak

Olağanüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Dehşet, Fevkalade, Gayriadi, Harikulade, Mucize, Sıra Dışı

Gericilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrtica, Yobazlık

Tekrar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Yeniden, Gene, Bir Daha, Kaytadan, Yineleme

Suret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betim, Kılık, Biçim, Çehre, Görünüş, Kopya, Nüsha, Resim, Tarz, Yol, Yüz

Narkotik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşturucu

Aceleten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak

Tamlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak

Başına Buyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Özgür

Rambursman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Geri Ödeme

Bölümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Sıraya Koymak, Sınıflamak, Tasnif Etmek

Network kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilişim Ağı

Zehretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üzmek

Abuk Subuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk

Memat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm

Hasret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlem, Tahassür

Boğazlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Kesmek

İz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm

Şifahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Sözel, Ağızdan

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü