Karakarga kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Karakarga kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kuzgun

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Fersah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç

Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım

Koltuklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak

Mahmul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Yüklem

Öfkelenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feveran

Nazarî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuramsal

Dar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ensiz, Kıt, Elverişsiz, Zorlukla, Ancak, Az, Ev, Mahdut, Sıkı, Yetersiz, Yurt

Ve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ma

Alıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak

Noktalama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenkit

Sömürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstismar

Çekinmezlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret

İdrak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Erişmek, Kavramak, Ulaşmak

Zeng Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek

Uygun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı

Kotlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pirzola

Fiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paha, Değer, Eder, Bedel, Maliyet, Masraf, Hediye, Yükselmek

Dişisel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şuh

Sönüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtfa

Masun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış

Hüsün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzellik

Mecbur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm

Numaralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kotlamak

Selef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncel

Batar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zatürre

Teftiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek

Ürkmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, İrkilmek, Yılmak

Reçine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salgı Özdeği, Akındırık, Ağaç Sakızı

Furya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunluk

Dirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Hayat, Huzur, Sağlık, Varlık, Refah, Yaşayış, Erinç

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü