Kıpmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kıpmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kırpmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Spiker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu

Tomurcuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gonca

Katmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Beslemek, Karıştırmak, Koymak, Salmak, Ulamak, Vermek, İlave Etmek

Emeksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Kolay

Güdük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa

Sakamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik

Anahtar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açar, Araç, Dil, Kurgu, Vasıta, Vesile, Açkı

Zafiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık

Yöresel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal

Zümre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Takım, Grup, Camia, Cins, Topluluk, Tür

Kik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Futa

Yatır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede

Enf Lüanza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle

Duygulanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessür

Tasavvur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarım, Amaç, Düşünce, Maksat, Niyet, Kılıklama, Canlandırma

Boylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu

Helak Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yok Olmak

Hezimet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi

Uzmanlaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas

Müşteki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şikayetçi, Yakınan, Sızlanan

Dayanıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Güçsüz, Yufka

Söz Gelimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Meselen, Söz Gelişi

Epizot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay

Atışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek

Yetim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Babasız, Öksüz

Kabotaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denizcilik

İdareli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu

Tevcih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek

Tüketmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmek, Harcamak, Kurtarmak, Sarf Etmek, Süpürmek, Temizlemek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek, Yoğaltmak

Mazhar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Erişmiş, Erişen

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü