Harın kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Harın kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hain, Huysuz, Obur

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Etanol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alkol

Direnç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukavemet; Rezistans

Yalkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit

Konuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek

Epigraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazıtbilimci

Nalıncı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takunyacı

Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren

Lazıme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe

Bakanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret, Vekâlet

Bağlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep

Bol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul

Amel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş, Edim, Fiil, Eylem

Dinlenme Kampı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamp

Ön Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukaddime

Lehçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalekt, Ağgan

Varyemez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eli Sıkı, Cimri, Pinti

Muhasebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymanlık

Yayın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Eser, Yapıt

Resmiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesafe

Cerrar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Dilenci

İvaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Ödün, Taviz

Etüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek

Mütekârip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınsak

Müşahede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem

Gayrimuntazam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Gelişigüzel

Öte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst

Apostrof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesme İmi, Kesme İşareti

Bulaşmış Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak

Sepetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak

Ölçüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Yarışmak, Müsabaka Etmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü