Hamı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Hamı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Topyekûn, Tüm

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Korkakça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkak

İmtina Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak

Mecbur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm

Zatürre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batar, Akciğer Yangısı

Çapanoğlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başa Dert Olacak Durum

Zayıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz

Taarruz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hücum, Saldırı, Saldırma, Sataşma

Yönelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh

Aşınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek

Uşak Salma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj

Örfi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Törel

Sürüşken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygan

Semere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, Ürün, Verim, Yemiş, Yarar, Sonuç

Bozuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü

Buruntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızı, Ağrı, Istırap

Belalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yorucu, Üzücü, Can Sıkıcı, Kavgacı, Şirret

Bilgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri

Varolma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet

Bohem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder

Bukağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köstek

Cici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İyi, Hoş

Aydınlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şıkırdamak

Duyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyu, İstihbarat, İzlenim, İhsas

Mevcudiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlık

Bıkkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık

Uçuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun

Fihrist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, İçindekiler, Katalog

Meful kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç

Yasmık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mercimek

Üzeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü