Fırfıra kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Fırfıra kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fırıldak, Topaç

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Dokunma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temas

Yöntemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz

Rampa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yokuş

Menfaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Kâr, Yarar, Ası

Başıdinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahat

Ulaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletmek

Hendese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geometri

Bertilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek, İncinmek, Morarmak

Tomurcuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gonca

Cisim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık

Tom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe

Pranga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Kandal, Zincir

Bedbaht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutsuz, Talihsiz, Bahtsız, Bahtı Kara, Zavallı

Mengene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç, Sıkmaç

Gönül Rahatlığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huzur

Iskat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek

Bencillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egoistlik

Şefkatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen, Müşfik

Tedarikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlıklı

Düşünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Demek, Kaygılanmak, Kurmak, Muhakeme Etmek, Paykamak, Tasarlamak, Tasalanmak

Halel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Bozukluk

Yaklaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak

Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak

Duygusal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hissi, Birey, Romantik

Kambur Zambur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kambur

Menşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken, Sebep, Yetişek, Kök

Çobanyastığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Papatya

Yıkanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çimmek

Gelgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçici

Zoraki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstemeyerek, Zorla

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü