Fon kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Fon kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İsabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerindelik, Yanılmazlık, Düşme, Değme, Tutma, Vurma

Çeşit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm

Tümleç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlık, Tümleyen Şey, Mütemmim

Onurlandırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şereflendirme

Çalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eline Ayağına Çabuk, Atik, Çevik

Mukayyet Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak

Mahsus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye

Duralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak

Kabil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olası, Benzer, Cins, Gibi, Mümkün, Olabilir, Tür, Türlü, Olanaklı

Takır Takır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takır Tukur

Harcama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Sarfiyat

Sıcakkanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Cana Yakın, Sempatik

Sipariş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak

Saygınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Haysiyet, İtibar, Kredi

İsteyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçli, Bile Bile, Kasten, Kasti, Mahsus

Kurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hazırlamak, Sağlamak, Tasarlamak, Yapmak, Monte Etmek

Sopa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek

Faziletsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erdemsiz

Göz Erimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk

Çözünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Erimek

Alan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydan, Saha, Düz, Kayran, Düzlük, Vadi, Yer

Ova kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Düzengâh, Düzenlik, Yazı

Kifayetlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek

Göz Kırpımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lahza

Nefret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme

Kıyasla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran

Şüphesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz, Elbette, Muhakkak, Zahir, Mutlak

Çıkma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Eski, İsabet

İllüzyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağı, Yanılsama

Olabilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Olanaklı, Mümkün

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü