Ciltçi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Ciltçi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mücellit

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Bilahare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonra, Sonradan, Daha Sonra, Sonraları

Akaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu, Dren, Ark

Galebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük

Vasl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulama

Sürdürümcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abone

Komisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye

Gerçekçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Realizm

Referandum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Halk Oyu, Kamu oylaması

Maliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerli

Uygunsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekşi, Münasebetsiz, Yersiz

Burnu Havada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli

Aşevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokanta, Aşçı, Aşhane, Mutfak, Aş Ocağı, Yemekhane

Muhakkak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Mutlak, Sağlam, Şüphesiz, Her Durumda, Ne Olursa Olsun

Kösele Suratlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz

Göz Doktoru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü

Doğrultu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Yön, Cihet, Taraf

Menopoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik

Namus Borcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borç

Oku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye

Bizar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak, Usanmak

Epik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destansı Eser, Sanat, Hüner

Hırsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalma

Mücevher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir, Cevher, Süs Eşyası

Destek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahize, Dayak, Dayanak, Kol, Koltuk, Rahle, Takviye, Hamil

Necat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş

Gösterişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alımlı, Güzel, Ağır, Ağırbaşlı, Görkemli, Lüks, Oturaklı, Zengin

Ondüle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)

Sarkınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak

Varoluş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet

Söylence kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efsane, Mit

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü