Büyükayı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Büyükayı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dübbüekber

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Muasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Modern

Andropoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaş Dönümü

Bacaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Bodur

Ağız Kavgası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma

Tashih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek

Fonem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesbirim

Müşir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Mareşal

Manasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Boş, Yararsız, Yersiz

Güveni Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak

Terminal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstasyon, Gar

Tüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hamı, Hepsi, Kül, Tam, Tamam, Tümsek, Topu

Taksim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Bölüşmek

Deminden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demin

İtilaf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak

Hurdalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak

İtap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak

Prodüktivite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretkenlik, Verimlilik

Tantanalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Görkemli, Patırtılı

Dağıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Talan, Tevzi

Tahmin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak

Cumhur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Topluluk

Sebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Direşim, Dura, Direşme

Koordinat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerlem

Aldatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Avutmak, Dolandırmak, Oyalamak, Oynamak, Tavlamak

Dudak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb

Yuvgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdane

Çıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Bohça, Çıkın

Akıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Cereyan, Akma, Akış, Eğiklik, Meyil, Sızıntı

Gedik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı

Yetki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salahiyet, Hak, Mezuniyet

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü