Bön kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bön kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ahmak, Budala, İnek, Saf, Aptalca

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Karşılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak, Gitmek, Önlemek, Tekabül Etmek, İstikbal Etmek

Yarar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Avantaj, Çıkar, Elverişli, Kâr, Kazanç, Menfaat, Uygun, Yarayan, Nefi, Ası

Veda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak

Filinta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yakışıklı

Patronaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetim

Fak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapan, Tuzak

Çevrimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli

Tadil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek

Mafevk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı

Rabıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık

İletki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıölçer, Mastara, Minkale

Berbat Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek

Olgunlaşmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Olmamış, Tor

Bilgisizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet

Tekdir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak

Parça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devam, Kesim, Kıta, Tane, Kısım

Gitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Buyurmak, Çalışmak, Çıkmak, Dayanmak, Değerlendirmek, Düşmek, Geçmek, Gezmek, İşlemek, Karşılamak, Ölmek, Saymak, Ulaşmak, Uzanmak, Varmak, Yakışmak, Yapmak, Yaraşmak, Yetişmek, Yetmek, Yürümek

Divane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Deli, Kaçık

Yürürlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Hareket, İş, Geçerlik

Arife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Gün, Bir Önceki Gün

Dinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet

Ajan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Casus, Çaşıt, Temsilci

Kollayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız

İtimat Reyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güven Oyu

Rutubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Teril, Yaşlık

Alan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydan, Saha, Düz, Kayran, Düzlük, Vadi, Yer

Rütbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra

Yır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni

Çekimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcı

Tumağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Nezle

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü