Bunaltmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bunaltmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Boğmak, Sıkmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sempozyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Şöleni

Politikacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyasetçi

Dun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağı, Aşağılık

Dikkatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetik, Titiz

Anot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif Elektrot, Artı Uç

Şube kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Dal, Kol, Bölüm

Gitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Buyurmak, Çalışmak, Çıkmak, Dayanmak, Değerlendirmek, Düşmek, Geçmek, Gezmek, İşlemek, Karşılamak, Ölmek, Saymak, Ulaşmak, Uzanmak, Varmak, Yakışmak, Yapmak, Yaraşmak, Yetişmek, Yetmek, Yürümek

Sprey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç

Şüpheci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu

Kemal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik

Ekalliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Azlık

Tahallüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahlas

Aristokrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu

Tedirgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huzursuz, Bezmiş, Narahat, Rahatsız, Erinçsiz

Gedik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı

Zararlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokuncalı, Muzır, Tahripkâr, Kötü, Muzır, Olumsuz, Pis

Bollanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak

Pasaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Parça

Köhne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız

Başdizgici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip

Yoğurt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık

Keskinleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilemek

Yanıltmaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mugalata

Cinlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek

Münhasıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Yalnız

Sebep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe

Korsan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Haydutu

Havandeste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havaneli

Vurdumduymazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışsızlık, Aldırışsızlık

Vurulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevdalanmak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü