Borç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Borç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Onaylama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Kabul, Tasdik, İzin

Kovlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek

Cenah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan, Kanat, Kesim, Kuş Kanadı, Pazı

Başmaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Has

Misilleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengiyle Karşılama

Brüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesintisiz Para; Darası Çıkarılmadan Tartılan

Lisans Belgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şahadetname

Bitap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun

Savsamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Sermek

Muzafferiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi

İnsanperver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl

Otonomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet

Cife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Leş

Savcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müddeiumumi

Aralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Mesafe, Geçenek, Koridor, Yarı Açık, Kânunuevvel, Uygun, Elverişli Durum, Fırsat, Ayakyolu, Fasıla, Sıra, Vakit

Kavas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı

Başçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önder

Berkitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırmak, Tahkim Etmek, Takviye Etmek, Raptetmek

Odacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hademe, Müstahdem

Mülkiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El

Geçenlerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçende

Övünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahir, İftihar, Kıvanç, Mübahat

Tüketmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmek, Harcamak, Kurtarmak, Sarf Etmek, Süpürmek, Temizlemek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek, Yoğaltmak

Yargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm, Karar, Kaza, Mahkeme

Çaput kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra

Pusula kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Yön Belirteci, Tezkere

İstifçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı

Yumuşaklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak

Ergonomik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, İşbilimsel, Elverişli, Kullanışlı

Eğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü