Beceriklilik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Beceriklilik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ustalık, Hünerlilik, Maharetlilik

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Rençber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi

Misafirhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konukevi

Güveyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damat

Egemenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm

Ön Gün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arife

İstek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim

Kıvanç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Haz, Övünç, Güvenç, İftihar, Mefharet

Uğraşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşgale

Duyurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayımlamak

Hışım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Öfke

Anlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mana, Meal, Mazmun

Menşur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı

Stalâgmit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikit

Car Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haykırmak

Arıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek

Klâs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli

Huşsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Unutkan

Köylük Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köy

Fatalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Yazgı

Teessür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak

Kullanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek

Bakarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göre

Çenebaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal

Çerden Çöpten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf

Ufalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak

Suçlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtham, Töhmet

Egzama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Tuzlu Balgam

Toksin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağı

Büyü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afsun, Cadı, Efsun, Sihir, Füsun

Pub kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçkilik

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü