Bakire kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Bakire kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Erden, Kız, Kızoğlan, Kızoğlankız

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Prefiks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önek

Yâd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif

Bulgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom

Bozuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz

Çomak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek

Parçalanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık

Teşyi Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak

Mütekâsif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyulaşmış, Yoğunlaşmış

Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek

Hissetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak

Despot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran

Dürüstlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, Namus

Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz

Özdeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Bir Cür, Okşar

Yetkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâmil, Mükemmel, Olgun, Tam

Aşırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşık, Kova

Kapamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek

Abırsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz

Mükellefiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlü

Tekaüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burs, Emekli

Gereklilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret

Çakırkeyif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş

Çıt Yok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Sakin

Tokatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık

Uydurmaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte

Yükümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükellef, Borçlu, Memur, Mükellefiyetli

Biçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak

Yürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Değişmek, Geçmek, Gezmek, Gitmek, Hareket Etmek, Hücum Etmek, İlerlemek, İşlemek, Kaplamak, Ölmek, Saldırmak

Kepmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak

Beğenilmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü