İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Prefiks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önek
Yâd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif
Bulgu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
Bozuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
Çomak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
Parçalanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Teşyi Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
Mütekâsif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyulaşmış, Yoğunlaşmış
Gelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
Hissetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
Despot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran
Dürüstlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, Namus
Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
Özdeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Bir Cür, Okşar
Yetkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâmil, Mükemmel, Olgun, Tam
Aşırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşık, Kova
Kapamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek
Abırsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
Mükellefiyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlü
Tekaüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burs, Emekli
Gereklilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
Çakırkeyif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
Çıt Yok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Sakin
Tokatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
Uydurmaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
Yükümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükellef, Borçlu, Memur, Mükellefiyetli
Biçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak
Yürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Değişmek, Geçmek, Gezmek, Gitmek, Hareket Etmek, Hücum Etmek, İlerlemek, İşlemek, Kaplamak, Ölmek, Saldırmak
Kepmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
Beğenilmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.