Başüstüne kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Başüstüne kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Oldu

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak

Televizyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı

Nanemolla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Beceriksiz, Dayanıksız

Mamul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek

Mundar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murdar, Kirli, Pis

Çevren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk, Göz Erimi

Matah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimse, Mal, Eşya, Şey

Ayıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe

Yasakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi

Cinnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delilik

Makta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesit

Sıklet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Yük, Sıkıntı

Dahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ökeli, Bile, Da, Hatta, De

Hoca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahunt, Molla, Muallim, Öğretmen

Tahribat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yıkımlar

Isıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak

Saçmalama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan

İtişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek

Aytışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek

Imızganmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak

Dişil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nisai; Müennes

Basmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak

Saptamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek

Şehirlerarası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kentlerarası

Gayretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı

Münasip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Uygun, Yerinde, Yaraşıklı

Buse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük, Öpüş, Öpme

Ast kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alt

Salkımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek

Mucizevî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tansıksal

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü