Acemce kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Acemce kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Farsça

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tekmelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepiklemek

Cinayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıya

Dâhil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri, İçinde

Duralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak

Formül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem

Yanlışlıkla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmeden, Kazara, Sehven

Haydutluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk

İntisap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Taraftarlık

Gram kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağram

Biaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aman Vermez, Gaddar, Zalim

Münasebet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk

İslam Hukuku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat

Katmerli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Kat Kat Olan

Konkre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somut

Çocuk Bilimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etfaliyat

Lüpçü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı

Balalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahim

Risale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Broşür, Kitapçık

Karaniyoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafatasıbilim

Print kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskı

Tümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak

Baba Tatlısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şambaba

Uygun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı

Haset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik

Spesiyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzman

Keder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir

Layık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakışır, Yaraşık, Müstahak, Şayan, Yaraşan, Değimli

Münasip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak

Mazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş

Ödev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü