Abuklamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Abuklamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Saçmalamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Aktarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Aramak, Bellemek, Göçürmek, İletmek, Nakletmek, Tercüme Etmek, Transfer Etmek

Başkan Yardımcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadır Muavini

Kamarot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamaracı

İftira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsnat, Kara, Tezvirat, Kara Çalma, Bühtan, Karacılık

O Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda

Nefret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme

Tamamlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamam

Evlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdivaç

İcazet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay

Şecere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı

Sıcaklıkölçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Termometre

Yönetimsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdari

Serhat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır

Operatris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Operatör

İlkokul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İptidai Mektep, İlk Mektep, İptidai, Beş

Pavkırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulumak

Kozmoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evrenbilim

Çatlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Deli

Sembol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Remiz, Simge

Deste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Bağ, Demet, Grup, Hizip, Öbek, Kabza

Öd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safra

Vazıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli

Daralmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Sıkılaşmak, Bunalmak, Azalmak, Küçülmek, Zayıflamak

Dede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaba, İhtiyar, Yaşlı, Baba, Büyük Baba, Cet

Şaşırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapıtmak, Şaşalamak, Şaşmak, Tanlamak, Hayret Etmek

Muhit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen

Özbaşına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keyfi

Çoklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Çoğul

Zıddına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı

Dikeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü