Şaklaban kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Şaklaban kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yağma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk

Boşboğazlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak

Temdit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak

Kitapsaray kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane

Eğrisine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama

Taşırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahiş

Belirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tebellür Etmek, Tezahür Etmek, Tebarüz Etmek, Sarahat Kesp Etmek, Dolaşmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Uçmak, Uyanmak, Zahir Olmak

Dövüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşmak

İstifade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanma, Faydalanma, Aşılanma

Menfi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Olumsuz, Negatif, Sürgün

Abi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Aka

Vüsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genişlik, Uzam

Yortmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak

Yahut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ya da, Veya, Veyahut

Uyuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gicişme, Kaşınma, Kotur

Asıllar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usul

Zor Alım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsadere

Dergâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekke

Rıza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur

Yığılışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham

Simültanör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç

Yeni Ay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hilal

Zapt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Almak, Tutmak; Yazmak

Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz

Cinayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıya

Muadil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer

Ferahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk

Fiyakasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cakasız

Uydurulmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma

Hıyanetlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü