Çalmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çalmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Cahil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Nadan, Bilmez, Toy

Mevzuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konular, Yasalar

Duralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak

Ağırlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fenalaşmak, Kötüleşmek, Bozulmak, Yavaşlamak

Beslemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doyurmak, Yetiştirmek, Bakmak, Desteklemek, Eklemek, Katmak

Performans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başarım, Takat, Takat Sınırı

Asparagas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma

Soldurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak

Palmiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Latanya

Odacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hademe, Müstahdem

Aldangıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak

Gestalt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boy, Durum, Yapı

Örgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteazzi

Muhasaraya Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek

Kavim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budun, Topluluk, Millet

Bilgilenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek

Hasım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşman, Rakip, Yağı, Antagonist, Anaz

Fazlalaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalma

Laflamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek

Şaplak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tokat

Duymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak

Hâsılat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Kazanç, Ürün, Örüt

Melce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığınak

Nakolay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakar

Operatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cerrah, İşletmeci, Onman, Hekim, Teknisyen

Dövüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Şike

Fettan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli

Ummak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek

Ekoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevrebilim, Çevre Bilimi

Önyargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü