Perspektif Terimi Hakkında Bilgiler
1- Görünge
2- Bakış açısı
3- Nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme sanatı.
İki boyutlu bir yüzeyde objeleri üç boyutlu gösterebilme sistemidir. 15. yy. başlarında temel kuralları belirlenmeye başlanmıştır. Ufuk çizgisi üstündeki odak noktası ve hava perspektifi olmak üzere iki şekilde olabilir. Odak noktası, birbirine paralel çizgilerin göz hizasındaki bir başka çizgi üzerinde tek bir noktada birleştiği prensibidir. Hava perspektifi ise atmosferin etkisiyle uzaktaki nesnelerin yakınlardaki nesnelere oranla daha az belirgin ve griye dönük bir tonda gözükmeleridir.
Gerçekte üç- boyutlu olan bir cismin iki boyuta indirgendiğinde büyüklüğü ve biçimi arasındaki ilişki. Fotoğrafçılıkta perspektif konuya bakış açısı ile yakından ilgilidir.
1- Varlıkları, resmin iki boyutlu ortamında, üç boyut hissi (derinlik) vermek için, belli kurallara bağlı kalarak çizme, gösterme.
2- Üç boyutlu gerçeklikleri iki boyutlu resim düzlemi üzerinde betimleyerek, üçüncü boyut yanılsaması yaratma işine yarayan bir resim ve çizim tekniği. Antikite de bugünkü anlamıyla perspektif tekniği kullanıldığı söylenemezse de, örneğin, Pompei duvar resimlerinde üçüncü boyut verme çabası önemli bir yer tutar. Fakat, gerçek perspektifin ancak 15. yüzyılda Rönesans'la birlikte ortaya çıktığı kesindir.
3- Resmin iki boyutlu ortamında, üçüncü boyut (derinlik), yanılsaması vermek için kullanılan teknik.
Arka görünüm (Açı)
Eşya ve nesnelerin uzaktan görünüşü; nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme sanatı.
Eşya ve nesnelerin uzaktan görünüşü.
1. Eşya ve nesnelerin uzaktan görünüşü.
2. Nesneleri bir yüzey üzerine üç boyut yanılsaması yaratacak biçimde görüldükleri gibi çizme sanatı.
Benzer İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri:
İstiklal Mahkemesi: Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun çabuk ve etkili bir biçimde işlemesini sağlamak için Büyük Millet Meclisi'nin kurduğu özel mahkeme. (Başkanları, savcıla
Rezerv: 1- Yatağında veya havzasında bulunduğu hesaplanan, henüz işletilmemiş kömür, demir, petrol vb.
2- Saklanmış, biriktirilmiş şey. Stokta olan.
Direktif: Yönerge.
Tümen: Tugayla kolordu arasında yer alan birlik, fırka.
Milis: Savaş sırasında orduya yardım ve destek amacıyla toplanan silahlı halk gücü.
Silüet: Bir nesnenin yalnız kenar çizgileriyle, tek renk olarak beliren görüntüsü.