Muassır:Aynı yüzyıl içinde olan.
Muavin:yardımcı
Muayyen:belirli; belli; saptanmış
Muayyen mâ-adâ:başka; dışında
Mubayaa:satın alma
Mucibince:gereğince; uyarınca
Mucip:gerektiren; gerektirici; icapcı; öneri sahibi
Mucip sebepler:gerektirici sebepler; gerekçe
Mugayir:aykırı; zıt; ters
Muğlak:Flu, anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık
Muhaceret:Yaşamakta olduğu ülkeden yabancı bir ülkeye uzun veya kısa süreli yerleşmek için gitme, göçme.
Muhakeme:yargılama
Muhakeme usulü:Yargı yolu, yargılama usulü
Muhakkik:Soruşturma yapan kimse, soruşturucu, gerçeği araştıran
Muhammen:tahmin edilen
Muharrer:yazılı; yazılmış
Muhassas:tahsis olunmuş; tayin edilmiş; özgü
Muhatara:riziko; zarara uğrama tehlikesi; tehlike; zarar ve ziyan
Muhayyerlik:bir sözleşme ile,belirlenen edimin yerine bir başkasını geçirmek yetkisi; seçiml
Muhdesat:sonradan yapılmış; sonradan meydana gelmiş şeyler; yeni şeyler
Muhik:haklı; geçerli; uygun; gerekli
Muhkem kaziye:kesin hüküm
Muhtar:özerk; bağımsız; köyde devlet işlerini gören köyün başı
Muhtariyet:özerklik , bağımsızlık
Muhtelif:çeşitli; değişik; farklı
Muhteva:Bir şeyin içindeki, içerik, anlam yükü
Muhtevî:İçeren, barındıran.
Muhtıra:Uyarı
Mukabeleihilmisil:karşılıklılık esası, mütakabiliyet
Mukabil:karşılık; karşı
Hukuk Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 2532