Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
bağlı kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun.
soğuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Bizi kendinden uzaklaştıracak bir etki oluşturan. 2. Gönül okşatmayan, sokulgan olmayan, sevimsiz.
karabiber kelimesinin mecaz anlamı Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.
saklamak kelimesinin mecaz anlamı Korumak, esirgemek.
kukla kelimesinin mecaz anlamı Kendi irade ve kararıyla hareket etmeyip başkasının elinde alet olan kimse.
sopa kelimesinin mecaz anlamı Dayak, kötek.
insan kelimesinin mecaz anlamı Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli kimse.
tutulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birine tutkun olmak, sevmek. 2. Bir işe ya da birine canı sıkılır olmak.
ters yüz etmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Değiştirmek. 2. İşleri bozmak. 3. Şüpheli duruma sokmak.
tat kelimesinin mecaz anlamı Hoşa giden durum, lezzet, zevk.
komedi kelimesinin mecaz anlamı 1. Yalan ve yapmacık söz veya davranış. 2. Gülmeye neden olan olay veya olaylar.
düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."
yoz kelimesinin mecaz anlamı Soysuz, yozlaşmış.
dar kelimesinin mecaz anlamı 1. (Kafanın doğurucu melekeleri hakkında) Yetersiz. 2. Kısa, az, elverişsiz.
silah kelimesinin mecaz anlamı Silah gibi kullanılan tutum ve davranış.
fettan kelimesinin mecaz anlamı Gönül ayartıcı, cilveli.
ticani kelimesinin mecaz anlamı Yobaz, gerici.
katır kelimesinin mecaz anlamı İnatçı ve huysuz.
açı kelimesinin mecaz anlamı Bakış, görüş, anlayış biçimi.
künde kelimesinin mecaz anlamı Düzen, tuzak, oyun, hile.
el ense etmek kelimesinin mecaz anlamı Yenmek, mağlup etmek.
arşınlamak kelimesinin mecaz anlamı Amaçsız, geniş adımlarla dolaşmak.
ambar kelimesinin mecaz anlamı Tahılın ya da benzeri tarım ürününün çok üretildiği bölge.
sızmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yorgunluktan kendinden geçerek uzanıp kalmak. 2. Bir topluluk ya da örgütün arasına karışmak.
kuyruk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların sıra beklemek için art arda durarak oluşturduğu dizi.
dolap kelimesinin mecaz anlamı Düzen, hile.
deste kelimesinin mecaz anlamı Çok.
harika kelimesinin mecaz anlamı Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel.
iftarlık kelimesinin mecaz anlamı Pek az.
tepmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek. 2. Yeniden ortaya çıkmak, tazelenmek, depreşmek.