çocuk oyuncağı kelimesinin mecaz anlamı

çocuk oyuncağı kelimesinin mecaz anlamı:
1. Kolay iş.

2. Önem verilecek değerde olmayan şey.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

hamam anası kelimesinin mecaz anlamı İriyarı, güçlü ve şişman kadın.

satır arası kelimesinin mecaz anlamı Dolaylı anlatım.

koklaşmak kelimesinin mecaz anlamı Anlaşmak.

dil kelimesinin mecaz anlamı 1. Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı. 2. Gönül, yürek.

vakfetmek kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin bütününü bir işe vermek.

adi kelimesinin mecaz anlamı Aşağılık, bayağı, niteliksiz, değersiz, kötü.

kambur kelimesinin mecaz anlamı Sıkıntı, dert.

deste kelimesinin mecaz anlamı Çok.

virüs kelimesinin mecaz anlamı Veri girişi yoluyla bilgisayarlara yüklenen, sistemin veya programların bozulmasına, veri kaybına veya olağandışı çalışmasına neden olan yazılım.

derinlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konunun veya durumun özü. 2. En duyarlı nokta. 3. Karanlık, bilinmeyen dönem.

taka kelimesinin mecaz anlamı Eski arabalar için kullanılır.

ezilmek kelimesinin mecaz anlamı Açlık sıkıntısı duymak.

deşmek kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunun üzerinde yeniden durmak, hatırlatmak, kurcalamak.

bezirgân kelimesinin mecaz anlamı Mesleğini sadece kazanç için kullanan kimse.

çıtlatmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmek.

eğimli kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal.

şablon kelimesinin mecaz anlamı Çok kez tekrarlandığından kanıksanmış basmakalıp örnek.

kudurmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek. 2. Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak. 3. Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek. 4. Çok kızmak, öfkelenmek.

Kâbe kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin taptığı, kutsal saydığı yer.

içli kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hisli. 2. Duygulandıran, etkili.

alaturka kelimesinin mecaz anlamı Dünya görüşü ve yaşam biçimi güne uygun olmayan kimse.

veda etmek kelimesinin mecaz anlamı Sevilen bir şeyle olan ilgisini kesmek.

taslak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir durum ya da işi gereği gibi yerine getirmeyen kimse.

kirletmek kelimesinin mecaz anlamı Namusuna, onuruna zarar verecek bir suç yüklemek, lekelemek.

sıkışmak kelimesinin mecaz anlamı Zor bir durumda kalmak.

gürültü kelimesinin mecaz anlamı Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma.

lekelemek kelimesinin mecaz anlamı Birine namusa dokunur bir suç yüklemek.

yıkılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak. 2. Yok olmak, mahvolmak. 3. Yüklenmek.

çizi kelimesinin mecaz anlamı Tutum, davranış.

damga kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin adını kötüye çıkaran, yüz kızartıcı durum.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü